img

Sende bir sorun yok, sorun bende! Geçen gün düşündüm bunu karşımdaki bir şeyler anlatırken… İnsan yaşadıkça bir büyüme, olgunlaşma geliyor cidden. Eskiden herkesle birlikte okuyup klişe dediğin ve herkesle birlikte aynı tepkiyi verdiğin cümleler bir başka derin, bir başka bilge geliyor…. Herkesin baktığı, hatta senin de baktığın bir manzaranın kenarında seni Alice’ in dünyasına götürecek bir tavşanın göz kırpışını basit bir cümlede görebiliyorsun….

Düşündüm… Eskiden bu cümlenin anlamını sorsalar ” Sorun sende değil, bende dedi  sevgilim… Ne demek istedi? ” cümlesini işitsem beynimden bir sürü düşünce geçerdi. Karşımdakinin gözlerindeki bakışlar, benim veya sizin bakışlarınız da olabilir bu bakışlar; Türk filmlerinden kalma bir umutla “hasta mı? Bana iftira mı atıldı, benle ilgili yanlış tanımladığı bir şey var, tanısa böyle olmaz… aslında aşılamayacak bir şey yok, değil mi? Aslında ben güzelim, sevilebilirim, değil mi?” soru bombardımanlarını taşıyan, ne olur beni düştüğüm bu çukurdan çıkaracak, acımı dindirecek bir şey söyle çığlığı atardı. Kelimeler bir yerde kilitlenir, bunu söyleyen kişinin başından savışı ile, kötü bir şey söylememek, “Senden hoşlanmadım” veya “Seni artık sevmiyorum” dememek için kıvırdığı bir tür Nuri Alço gazozundan yapılma yalanlarına duyulan öfkenin ağırlığı ağır bir sessizlikle üstümüze çökerdi. Oradan kuantum sıçraması yapan beyinlerimiz hayatın acımasızlığı, insanların sevgisizliği ve vicdansızlığı ile ilgili sicim teoremlerini solda sıfır bırakan teoremler üretirdi. Haksız da sayılmazdık…. O zaman öyleydi….

Ama dedim ya insan yaşadıkça, yaşamı tanıdıkça büyüyor. Küçücük baktığı resme büyüdükçe daha yukarıdan bakıyor, başka detaylar görüyor. Herkesin aslında nasıl özgün öyküler olduğunu görüyor. O yolculuklarının temalarının nasıl farklı olduğunu görüyor. Bu hayatın bir doğrusu yok, arkadaşlar…. Kimi bencilliğini seviyordur, bunu yaşamak birini sevmekten, anlamaktan daha önemlidir o kişi için…. Kimi sevgiyi yüce tutuyordur, kendini sevmekten bile önemlidir bazen…. Kimi geçmişin acılarını iyileştirmeyi seçmiştir…. Karşısındakine verebilecek güzellikleri henüz yoktur. Kimi çok naif sevmek sevilmek ister, bir başkasının rüzgarı onu yoruyordur… Herkesin bu hayatı yaşamasının damak tadı farklı… Fırıncının işi mi daha önemli otobüs şoförünün mu? Doktorun mu yoksa polisin mi? Sanatçının mı yoksa mühendisin mi? Bu soruların da yanıtları yok…. İşte bu da “Sende bir sorun yok, sorun bende” demek… Bu da böyle bir şey!

Anlamı şu: Hayattan beklentisiz olacak kadar büyük bir yüreğim olsaydı sorun olmazdı. Ama daha öğreneceklerim var…. Tatmak istediklerim var. Ve bu yüzden yürümek istediğim bir yol ve yaşamak istediğim farklı öyküler var. Seni ait olmadığın, senin artık sen olamayacağın bir öyküye sürükleyemem… Asıl o zaman seni sevmiyor olurum… Ama hala yaşamda arayışlarım ve beklentilerim olduğu için ve bunlar da seninkilerden farklı olduğu için sorun bende… Sen olduğun gibi güzelsin…. Bu aslında sevginin bilgeliğinin kelimeleri…. Her ne kadar farkında olmasak da…. Özgürlüğün yanağımızı okşaması ve şefkatin sarmalaması…. Büyüyen birinin gözlerinin konuşması…. O yüzden yanınızda elinizi tutan kişi sizinle aynı öyküyü paylaşan kişidir, olması gerekendir…. Bu sözcükleri eden kişi de sizi anladığı için ve özgür bıraktığı için teşekkür edilmesi gerekendir…  Aşkla kalın….

Yorumlar

Bir Yorum Yaz