img

Şu ara hepimizin kafası karışık, değil mi? En çok da özgürlük savaşı veren güçlü kadınların… Allah’ tan erkekler, bu konuda da bizi yalnız bırakmayıp kadınlarımızın kafası karışıksa bizimki de olmalı diyerek ortam bulamacına katkıda bulunuyorlar. Yoksa iyice modernleşmiş histeri ataklarımızla tek başımıza kalsak deli gibi gözükecektik. Yıllarca özgürlük, kariyer diye verdiğimiz savaşta kucağımızda patlayacaktı, toplum “yok, bunlardan bir cacık olmaz, dönün eve örgülerinizin başına” ultimatomunu çekecekti.

Oysa bilmiyorlar ki ne kadar zor bir solucan deliğinden geçiyoruz. Bildiğimiz herşeyden vazgeçip ölüp ölüp dirilip yeni bir kadınlık inşaa ediyoruz.daha doğrusu etmeye çalışıyoruz. Bu arada elimizde bir yol haritası arayıp duruyoruz. Ilişkilerde de hayatımızın kontrolunu elimize alalım derken iki kişilik bir dansı bir monarşi haline getirmeye çalışıyoruz. Tabii o zaman da tahta kim oturacak derdi oluyor. Atalarımız yuvayı dişi kuş yapar demiş, kanunlar evin reisi erkektir. İşte burada karmaşa başlıyor. Ve tahta kim oturacak kavgası son yıllarda giderek artan şiddeti ile artıyor. Kadın, yeni elde ettiği varlığının gücü ile erkeği de kariyeri gibi yönetmek isterken, erkekte kadının eski yerindeyken tatmin olan egosunu, ona erkek hissettiren rütbesini geri istiyor ve kadını artık ona küçük gelen o sıkışık yere zorla geri tıkıştırmaya çalışıyor. İşin kötüsü bunlar artık fizikselden ruhsala evrimleştiğimizden bilek gücüyle değil, akıl oyunları ile oynanıyor. Yani görünmeyen düşman, varlığını farkedinceye kadar ortalığı kan gölüne çeviriyor. Peki, şimdi ne olacak? Çözümsüzlük bize giderek yalnızlık yoksa adı olmayan ucu açık, yüzeyel ilişkileri mi getirecek? Sıcaklığa, sarmalanmaya alışmış ruhumuz o zaman üşümeyecek mi?

Yeni şeyler yeni tanımlar gerektirir. Bildiğimizin, alıştığımızın dışında tanımlar… Belki her tarihin basamaklarından insan da kendi küçük tarihinde geçmek zorunda olduğu gibi ilişkilerde de monarşi devri kapanmıştır. Miadı biten bir koltuk savaşıdır. Koltuğu aramızdan çıkartırsak birlikte nereye gideceğimizi görebiliriz. Hadi erkekler, önce birbirimizin dünyasını tanıyalım ve kadınlarınızın götürdüğü yere gitmekten korkmayın… Onlar da emin olun, sizinle de geleceklerdir… Yeter ki önce birbirimizi duymaya başlayalım… Sonra ne yapacağımıza birlikte karar veririz.

Yorumlar

Bir Yorum Yaz